Bir zamanlar, gökyüzünün en yumuşak köşesinde Uykucu Bulut adında bembeyaz, pamuk gibi bir bulut yaşarmış. Uykucu Bulut’un en sevdiği şey, çocuklara masallar fısıldamak ve onları tatlı uykulara göndermekmiş. Ama bir gün rüzgâr durmuş, hava durmuş, kimse uyumamış. Çünkü Küçük Rüzgâr kaybolmuş!
Küçük Rüzgâr, gökyüzünün en hareketli çocuğuymuş. Bazen yaprakları hışırdatır, bazen de uçurtmaları havalandırırmış. Ama en güzel görevi, geceleri Uykucu Bulut’u taşıyıp çocukların pencerelerine götürmekmiş. O olmadan Uykucu Bulut, masallarını kimseye ulaştıramazmış.
Uykucu Bulut sabah olduğunda çok üzgünmüş. “Küçük Rüzgâr nereye gitmiş olabilir?” diye düşünmüş. Gökyüzündeki kuşlara sormuş. “Cik cik, en son çiçeklerin olduğu tepeye doğru uçarken gördük!” demiş Serçegiller ailesi.
Uykucu Bulut hemen pamuk ayaklarıyla gökyüzünde yavaşça süzülmüş. Tepenin üzerinde, çiçeklerin arasında usulca uyuyan Küçük Rüzgâr’ı bulmuş. Yorgun düşmüş çünkü bir gece önce bütün kelebekleri uykusuna taşımış.
Uykucu Bulut gülümsemiş. “Sana masal anlatsam uyanır mısın?” diye fısıldamış. Küçük Rüzgâr gözlerini aralayıp “Masallara bayılırım!” demiş. İşte o anda Uykucu Bulut başlamış anlatmaya:
“Bir zamanlar, masal ormanında minicik bir ayıcık yaşarmış. Bu ayıcığın adı Minik Pofuduk’muş. Minik Pofuduk, karanlıktan korkar, gece olunca hemen battaniyesinin altına girermiş. Ama bir gece gökyüzünden bir ses duymuş. Bu ses, Uykucu Bulut’un fısıltısıymış. ‘Korkma küçük ayıcık, her karanlık gecede parlayan bir yıldız seni izliyor,’ demiş. Minik Pofuduk o gece ilk defa başını yastığa koyup huzurla uyumuş.”
Küçük Rüzgâr masalı o kadar çok sevmiş ki hemen ayağa kalkmış. “Hadi hemen yola çıkalım! Bütün çocuklar bu güzel masalı duymalı!” demiş.
Ve o günden sonra Küçük Rüzgâr ile Uykucu Bulut, her gece birlikte yola çıkmışlar. Uykucu Bulut masallarını anlatmış, Küçük Rüzgâr ise onu çocukların pencerelerine usulca taşımış. Çocuklar o gece tatlı rüyalar görmüş, yıldızlara sarılarak uyumuşlar.
Uykucu Bulut ile Küçük Rüzgâr hâlâ gökyüzünde gezinip masal fısıldamaya devam ediyorlar. Belki bu gece, senin pencerenin önünden geçerler ve kulağına şöyle derler:
“Gözlerini kapat, kalbini aç… Tatlı rüyalar başlasın artık.”
SON 🌙✨