Bulut Ülkesi ve Uyku Tozu

Bir zamanlar, gökyüzünün en yükseklerinde, kimsenin kolayca göremediği bir yerde Bulut Ülkesi adında yumuşacık bir ülke yaşardı. Bu ülke tamamen bembeyaz pamuk gibi bulutlardan oluşmuştu. Evler bulutlardan, yollar köpükten, ağaçlar ise hafif tüylerden yapılmıştı. Burada yaşayan herkes mutluydu ama bu mutluluğun bir sırrı vardı: Uyku Tozu!

Uyku Tozu, Bulut Ülkesi’nin en değerli hazinesiydi. Her gece, rüzgar perileri bu tozu dünyanın dört bir yanına serper, çocukların güzel rüyalar görmesini sağlardı. Ama bir gün, bir şey oldu…

Bulut Ülkesi’nin en meraklı çocuğu Lumi, Uyku Tozu’nu çok merak ediyordu. “Acaba gerçekten neye benziyor? Kokusuz mu, tatlı mı, ışıltılı mı?” diye düşünürken dayanamayıp Uyku Tozu’nun saklandığı yere gizlice girdi. Küçücük parmağını kavanoza daldırıp bir tutam aldı. Ama o anda olan oldu! Toz kavanozdan dışarı döküldü, rüzgarla uçuşmaya başladı ve tüm toz havaya karışıp kayboldu.

Lumi ne yaptığını hemen anladı. Uyku Tozu olmadan dünya çocukları uyuyamaz, rüya göremezdi! Hemen Kraliçe Pofuduk’a koştu. Kraliçe çok üzülmüştü ama Lumi’ye kızmadı. “Hatalar büyümemizin bir parçasıdır,” dedi gülümseyerek. “Ama bu hatayı düzeltmek senin görevin.”

Lumi’nin görevi büyüktü: Yeni Uyku Tozu yapmak için Düş Bahçesi’ne gitmeliydi. Bu bahçeye sadece gerçek niyetle ve sevgiyle yaklaşanlar girebilirdi. Lumi yola koyuldu. Önce Şarkı Söyleyen Kuşlar Ormanı‘ndan geçti. Oradaki kuşlar ona cesaret veren melodiler söyledi.

Sonra Sessiz Rüzgar Vadisi‘ne ulaştı. Burada her şey sessizdi. Çünkü rüzgarlar sadece huzurlu kalplerle konuşurdu. Lumi, içindeki korkuyu bastırdı ve kalbinden geçenleri fısıldadı: “Ben çocukların mutlu uyanmasını istiyorum. Onların güzel rüyalar görmesini.”

Tam o anda, yumuşak bir meltem esti ve önünde bir yol belirdi. Yolun sonunda Düş Bahçesi vardı! Bahçe rengârenk ışıklarla parlıyordu. Her çiçekten minik yıldızlar dökülüyordu. Lumi usulca yürüdü, en büyük yıldız çiçeğinin yapraklarını topladı. Bu yapraklar, Uyku Tozu’nun ana malzemesiydi.

Lumi geri dönerken, kalbinde bir mutluluk vardı. Çünkü artık tozu nasıl yapacağını biliyordu. Bulut Ülkesi’ne döndü, yaprakları parmaklarıyla ezdi, içine sevgi ve özür dileyen kalbinden gelen duyguları kattı. Ve işte o an… yeni Uyku Tozu parlamaya başladı!

Rüzgar perileri tekrar tozu aldı, dünyaya yaydı. O gece bütün çocuklar huzurla uyudu. En tatlı rüyalar o geceye aitti. Ve Lumi? O artık sadece Bulut Ülkesi’nin en meraklı çocuğu değil, aynı zamanda en cesur kahramanıydı.

O günden sonra her gece, gökyüzüne bakarsan minicik parlayan tozlar görebilirsin. Onlar Lumi’nin getirdiği yeni Uyku Tozları… Ve belki sen de o tozlardan biraz alırsın bu gece.

Şimdi gözlerini kapat, tıpkı Lumi gibi… ve rüya ülkesine doğru yumuşacık bir yolculuğa çık.

İyi uykular…

Yorum yapın